Motor öğrenme, herhangi bir pratik ya da girişim sonucu kişinin motor performansında meydana gelen kalıcı değişikliklerdir. Yeni bir yeteneğin öğrenilmesinde, kognitif seviyeden otomatik seviyeye kadar gerekli pek çok aşama vardır. Bu süreç aynı zamanda yeni yeteneğin öğrenilmesi için kortikal temsilindeki gelişimlerin de bir göstergesidir. Motor öğrenme teorilerine göre aktif katılım, pratik ve anlamlı hedefler öğrenme için gerekli esaslardır. İnme sonrası üst ekstremite fonksiyonellik kazanımı kompleks olması nedeniyle genellikle üst ekstremitenin prognozu alt ekstremiteye göre daha kötüdür. İnme, yetişkinlerde özürün ve üst ekstremite de motor disfonksiyonunun önde gelen nedenlerindendir. Üst ekstremitede inme rehabilitasyonu için Kısıtlı Zorunlu Hareket Tedavisi (KZHT) ve Robot Destekli Terapi (RDT) kullanılmaktadır. KZHT, üst ekstremite nörolojik motor bozukluğu olan kişilerde etkilenen üst ekstremitenin “tekrarlı” kullanımını destekleyen bir rehabilitasyon tekniğidir. RDT, üst ekstremite motor fonksiyonlarının yeniden kazandırılması için hareketin fonksiyona ve işe özel olarak robotik sistemler ile yeniden öğretilmesidir. KZHT, hastayla birlikte görevlerin yerine getirilmesini ve tekrarlanmasını sağlamak için günde 3 ile 6 saat, ardı sıra 10-15 gün boyunca fizyoterapist eşliğinde bir seans gerektirir. RDT haftada 3 kez, 60 dakikalık bir seans gerektirirken, KZHT yaklaşımı ise hastaları yaklaşık %90 oranında aktif tutar. KZHT ve RDT tekniklerinin her ikisi de üst ekstremite motor fonksiyonelliği üzerine faydalıdır, sonuçları karşılaştırılmıştır.
Frontiers in NeuroRobotics dergisinde [Front Neurorobot. 2021; 15: 684019] yayımlanan bir çalışmada, kronik inmeli hastalara uygulanan bir rehabilitasyon programından sonra RDT ve KZHT arasındaki etkinin farkı belirlenmek istenmiştir. Çalışmaya, inme başlangıcından 6 ile 36 ay sonrasındaki hafif ve orta derecede üst ekstremite fonksiyonel bozukluğu olan, ortalama yaşları 60,02 olan 51 kişi dahil edilmiştir. Hastalar, 12 haftalık toplamda 36 seans boyunca RDT, omuz, dirsek hareketleri ile kavrama eğitimi ve el bilek hareketleri olmak üzere farklı iki robotik cihaz kullandı.
KZHT süreci her tedavi seansı 6 saat, hafta içi uyanık olduğu saatlerin %90’ında etkilenmeyen taraftaki el, eldiven ile kısıtlanmıştır. Hastalar hafta sonu da dahil olmak üzere ardı sıra 14 gün boyunca günlük yaşamda evde görev aktiviteleri boyunca hareket kısıtlamasını sürdürmüştür. Etkilenen üst ekstremitenin kullanımını teşvik etmek için terapistler her gün farklı görev aktiviteleri vermiştir. Konvansiyonel rehabilitasyon programı 10 hafta boyunca her iki grubada uygulanmıştır. Klinik ölçme ve değerlendirme rehabilitasyon programından 3 ve 12 ay sonra gerçekleştirilmiştir. Tedaviler sonucunda fonksiyonellik önemli ölçüde iyileşmiştir. Değerlendirme sonucunda iki grup arasında, genel tedavi göz önüne alındığında gruplar arasında benzer sonuçlar bulunmuştur. Önceki çalışmalara göre, el bileği ve parmak kontrol potansiyeli olan hastalar için KZHT ve omuz, dirsek motor iyileşmesi için RDT önerildiği için farklı endikasyonlara sahiptir. KZHT protokolü, yeme, içme, nesnelere ulaşma ve nesneleri taşıma gibi etkilenen üst ekstremite ile günlük yaşam aktivitelerinde göreve özel eğitimi içermektedir.
Sonuç olarak bu çalışma, RDT ve KZHT hastaların üst ekstremite motor fonksiyonlarını ve günlük yaşam aktivitelerini dikkate değer ölçüde iyileştirdiğini göstermiştir. Kanıta dayalı öneriler verilebilmesi için uzun vadeli etkiler ve tedaviye uyumun incelendiği gelecekteki çalışmalarda her iki tekniğin kombinasyonu düşünülmelidir.
Güldane Nalbantoğlu